Zootropolis 2 İncelemesi: Dokuz Yıl Sonra Gelen Devam Filminde Şehre Yeni Bir Tehdit

Animasyon dünyasının en sevilen polis ikilisi geri döndü! Ancak bu kez karşılarında tüm şehri sarsabilecek sürüngen kökenli bir komplo var.

Disney’in 2016 yapımı Oscar ödüllü animasyonu Zootropolis, insansı hayvanların yaşadığı dev metropolü büyük bir mizah ve sosyal mesaj harmanı ile anlatmış, gişede dünya çapında büyük başarı elde etmişti. Aradan geçen uzun yılların ardından gelen devam filmi ise hem nostalji duygusunu hem de önceki maceranın dinamizmini yeniden alevlendirmeyi hedefliyor. Peki Zootropolis 2, beklentileri ne kadar karşılıyor?

Judy ve Nick Yeniden Sahada

İlk filmden itibaren bir yıl geçti. Polis teşkilatının gözde ikilisi Judy Hopps ve Nick Wilde, kariyerlerinin başında elde ettikleri başarıyı sürdürememenin huzursuzluğunu yaşarken, şehrin 100. yıl kutlamaları yaklaşmakta. Tam da bu sırada ortaya çıkan tuhaf olaylar ikiliyi geri dönüşü olmayan bir maceraya sürüklüyor.

Şehirden bir asır önce sürgün edildiği öğrenilen sürüngenlerin geri dönme ihtimali, ortalığı karıştırmaya yetiyor. Üstelik iddiaların merkezinde yılan Gary De’Snake (Ke Huy Quan) bulunuyor ve onun elindeki bilgiler, Zootropolis’in temellerini sarsabilecek türden.

Göz Alıcı Bir Dünya, Ancak Karakterler Bazen Gölge Altında

Zootropolis 2, şehrin tasarımı ve animasyon kalitesi söz konusu olduğunda beklentiyi fazlasıyla karşılıyor. Devasa su yolları, yaratıcı ulaşım sistemleri ve popüler kültür göndermeleri her sahnede yüz gülümseten ayrıntılarla izleyiciyi karşılıyor. Ancak hikâye tarafında aynı parlaklıktan bahsetmek her zaman mümkün değil.

Judy ve Nick’in çalışma ilişkisini derinleştiren alt hikâye iyi niyetli olsa da yer yer yüzeysel kalıyor. Özellikle film finale yaklaşırken karakterlerin terapi dili üzerinden yürüyen uzun diyalogları küçük izleyiciler için yorucu olabilir. Yönetmen Byron Howard ve Jared Bush, enerjilerini şehrin dünyasını genişletmeye harcarken, kahramanların duygusal gelişimi arka planda kalabiliyor.

Eğlence Yine Zirvede

Tüm bunlara rağmen film; tempolu aksiyon sahneleri, eğlenceli dedektiflik anları ve her kareye serpiştirilmiş esprilerle iki saat boyunca sıkmayan bir seyir sunuyor. Ke Huy Quan’ın canlandırdığı Gary ve Andy Samberg’in Pawbert Lynxley’i yeni karakterler arasında öne çıkarken, sevilen ikili Judy ve Nick bir araya geldiğinde ekranı dolduran sıcaklık hâlâ yerli yerinde.